Geçmişte yağmanın hasat dönemi
Kendine gel diye çağırdım seni
Şimdi iş değişti dur, dinle beni
Yediğin herzelerin karşılığını çek
Artık anladık senden ne hıyar olur ne kelek.
Emmin, dayın annen, baban kereste
Köylüler, maraba, bekçi, çoban kereste
Mezra, köy, kasaba, şehir kereste
Senin dışındaki İnsanların hepsi mertek
Artık anladık senden ne hıyar olur ne kelek.
Agalıgı bıraksan sen iş bulamazsın
Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın
Ucuz toprak, beleş taş bulumazsın
Senin Yaşaman rezillik, rüsvaylık demek
Artık anladık senden ne hıyar olur ne kelek.
Vaziyet sayende bambaşka vaziyet oldu
Yaşamak bu köyde işkence, eziyet oldu
Dalkavukluk seninle üstün meziyet oldu.
Garibanlar sansar, maho gibiler şebek
Artık anladık senden ne hıyar olur ne kelek. |