I
Artık eski şarkılar
Söylenmiyor gülüm
Göl kıyısında
Gezinmiyor çocuklar
Işık vermiyor nedense
Bakıp durduğum yıldızlar
Bir yabancı gibiyim sanki
Büyüdüğüm bu şehirde
Eski dostlar kırık-dökük
Tebessüm yok çehrelerde
Oysa / ne izler bırakmıştım gülüm
Bu şehrin toprağına taşına
Ne besteler yazmıştım
Arkasından ölümün
Her musalla taşına
Sonra / bir ara kesit düşünce
Ömrüme zindan
İptal çizgileriyle silinmiş
Kan verdiğim her destan
Tepe taklak olmuş
Yaşanan her gerçek
Kovulmuş yığınların nabzından
Zulümlere direnmek
Yaşamak.../ tek boyutlu resim
Resimlerde cinnet
Sokaklar esir kampı
Yığınlarda ihanet
Her köşe başında bir gerekçe
Her yürekte korku
Ben / cihad ehliyim gülüm
Öldürür beni bu şehrin dekoru
KORUNMAK / pamuktan elbiselerle
Ateşe dalmak gibi
Tut sana uzanan ellerimden
Öğütmesin bu şehir beni...
(Ocak-91)
II
Bir yabancı gibiyim gülüm
Yaşadığım bu şehirde
Eski yollar çıkmaz sokak
Geçit yok hiç bir yerde
Ne yana gitsem / önümde duvar
Geceye sitem diye
Bana küsmüş yıldızlar
Say ki / yeni bir zindan bana
Yeni bir tuzak bu şehir
Yaşamak / beynimde pranga
Hürriyet / boynumda zincir
......................
Birşeyler yanlış biliyorum
Yaşanan bu hayatta
Anlamsız gözler görüyorum
Baktığım her suratta
Mezar loşluğunda gözler
Sokaklar ölü seli
Ne umut kalmış / ne öfke
Kıyameti bekler gibi
Bu şehirde ahali...
Bir hilkat-i garibeyim
Sanki gülüm
Yaşadığım bu şehirde
Ne dilimi bilen var
Ne halimden anlayan
Yapayalnız kaldım
Yığınların içinde
Say ki / yeni bir zindan bana
Yeni bir tuzak bu şehir
Yüreğim öfke dolu
Damarımda kan üşür
Anlaşılmak
Çözümsüz bilmeceler gibi gülüm
Saklıyken lugatlerde
Tut sana uzanan ellerimden
Yalnızlığı gör gözlerimde.
(Şubat-92-ANKARA)
III
Nice zaman var ki gülüm
Kaybettim bende beni
Bir başka hale döndüm
Zindan şehre düşeli
Dışımda bir karmaşa
İçimde çelişkiler
Kavramları kaybettim
Çözülmüyor bilmeceler
Ne tarafa çevirsem yönümü
Görünen her şey de adavet
Diz boyu kan bu şehir
Diz boyunda ihanet
Say ki / yeni bir zindan bana
Yeni bir tuzak bu şehir
Ellerim semaya dönük
Beynim de bir dağ üşür
Tebessümler bile iğreti gülüm
Bu kokuşmuş şehirlerde
Bir amansız takipteyim
Gölgeler var peşimde
Ne sabah saklıyor beni
Ne yıldızsız geceler
İnfilak noktasında beynim
Beynim de işkenceler
Oysa gülüm / kaç zaman önce
Bana canandı bu şehir
Nice canlar gömdük bağrına
O canlar ki / yüreğimdir
Ve anadan / ve babadan
Ve yar'dan vazgeçtim
Sınırsız kavgalarda / su diye
Burgu burgu hasretler içtim
Sor da / anlatsın sana beni
Şu gökkubbe / şu toprak
Şu kaldırımlar
İnkar etse de beni bu şehir
Taşında alın terim
Toprağında kanım var
Varsın
Yeni bir zindan olsun bana
Yeni bir tuzak bu şehir
Direnmek / iman'da gizli
İman'sa yüreğimdir
Yinede gülüm / KURTULUŞ
Kavgalarda kuşanmaksa silahı
Tut sana uzanan ellerimden
Çağıralım kıyamı!...
(14-Nisan-1992-ANKARA)
Süleyman KALAYCI
(ZİNDAN ŞEHİRLER) |
