bilirim ufukların sana imrendiğini
binlerce ışık yılı maverasın; bilirim
oysa iliklerime işliyor bakışların
günlerdir dinliyorum sesini doruklardan
karşımda çizgi çizgi netleşiyor biçimin
bir gün beyaz düşlerle kapına geleceğim
bilirim; gene aynı kahra gömüleceğim
sanma ki, tükenmiştir ırmakları içimin
bir radyonun plastik, serin dudaklarından
kulak ver, oluk oluk boşanan yüreğime
beni ifşa ediyor yakınımda bir bülbül
arkamda Rodrigo'nun efsunlu konçertosu
penceremden gözleri sızıyor İsmail'in
ışıldayan bir demir uzaktan sanki Zuhal
Nigari bir görünüş süslüyor duvarları
Gürsel yumuşaklığı üstünde bir kayanın
efil efil esiyor Falih'in rüzgarları
olumsuz çağrısına rest çekiyor dünyanın
oysa sen, gülümseyen bir rüyasın; bilirim
binlerce ışık yılı maverasın; bilirim
haber güvercinleri uçurdun diyarıma
adımı soruyorsun; derdimin adı: Hüzün
toprağı yurt edindim; uyruğum beniadem
bana çilekeş derler yeryüzü kitabında
ayrılıktan türeme yalnızlıktır soyadım
künyem bana bir sürgün gecesinden hediye
ulu bir çınar gibi kökü bendedir madem
bilirim; yalnızlığı seversin ölesiye
Nurullah GENÇ
(RÜVEYDA) |