Kaçardık pencereden bazı geceler
Delice bir sevinçle gözlerimiz ışıl ışıl
Gündüz, yavuklumuzun yanına gideceğiz diye
Özene bezene cilaladığımız çizmelerimizi
Kirletmenin zevkini tadarak
Bir başka gezerdik firar gecelerinde,
Delikanlıca...
Kaçardık pencereden bazı geceler
Bekçiye gözükmeden
Sessizliği kıskandıracak kadar sessizce
Ve bir o kadar da sessizce
Aramızda topladığımız son harçlıklarımızla
Fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek alır
Koşar adım, dönerdik yurda...
Gizlice kaçardık pencereden bazı geceler,
Maksat yeşillik olsun, iş olsun, muhabbet olsun diye.
Gömleksiz kravat takar,
Altına şalvar giyer gezerdik,
İsyan karası firar gecelerinde
Sevda türküleri söyler, şiirler yazardık sevgiliye
"Sev diye"
Kaçardık pencereden bazı geceler
Niçin? El sallamak için
Eğer evden paramız yeni gelmişse,
Bir tek sigarayı üç-beş arkadaşla paylaştığımız
Nikotinsiz gecelere inat,
Sigara tazeler / sabahlardık
Bazan terminalde, bazan garda
Sabah namazın hemen sonrasında
Günün ilk ışıklarıyla gelirdi, meram ekspresi
Uykudan kanlanmış gözlerle, vagondan inen
Yolcularla dolardı gar, gar kahvesi ve simitçinin önü
Bizler yerimizde duramaz sabırsızlıkla beklerdik,
Trenin hareket düdüğünü
Az sonra hantal lokomotif homurdanır
İhtiyar raylar gıcırdarken,
Yüzümüzde o muzip öğrenci gülümsemesi,
El sallardık kimsesiz yolculara
Belki, hayra gireriz diye...
Kaçardık pencereden bazı geceler
Sevdalıydık
Kındaki kılıç, beldeki hançer, duvardaki mavzer kadar
Sevdalıydık
Birimiz, binimiz değil, hepimiz sevdalıydık,
Kimine göre de deliydik
Ama bilmiyorlardı ki, hepimiz birer sevgi militanı,
Hepimiz birer gül dalıydık.
Kaçardık pencereden bazı geceler
Dertleşmek için,
Kimi utanıp sıkıldığından, kimi yapamadığından,
Kimi de anlatmak ihtiyacı hissetmediğinden, anlatmadı belki
. Ama kim ne derse desin
En güzel sevdaları biz o dönemlerde yaşadık.
Kerem ile Aslı'yı
Ferhat ile Şirin'i
Leyla ile Mecnun'u
Doktor Jivagoyu
Madam Bovariyi, hatta Şekspirin Romeoyla Jülyetini
Kendi sevdalarının küçüklüğünü şüpheye düşürecek
O, koca koca aşkları,
Biz çaktık kız yurdunun önündeki kaldırımlara
Biz kazıdık, bekar odamızın duvarlarına,
Lakin, biz sevdiklerimizi saman alevi
Aşklarla aldatmadık.
Ne bir öğrenci bunalımında kampüsün
Ara sokaklarında bırakıp kaçtık onları,
Nede sattık Beyoğlu'na
Allah'ın emri, Peygamberin kavli dedik istedik
Vermezlerse, Bozkır töresidir
Kürşat'ın torunları kendine yar olmayanı
Ele yar etmez dedik,
Pusatlandık bir firar gecesi,
Aldık, kaçırdık onları
Helalimiz, namusumuz oldular.
Ahmet YILMAZ |
